YIKIM KARARININ BELEDİYE TARAFINDAN UYGULANMAMASI



AVUKAT MEHMET ALTAN KOÇAK
MARMARİS KOÇAK HUKUK BÜROSU

YAZAR : Avukat Mehmet Altan Koçak

Marmaris - 25 Ağustos 2025

marmaris avukat

Türkiye’de şehirleşme süreci, özellikle kıyı bölgelerinde hızla gelişmiş ve bu gelişim beraberinde kaçak yapılaşma sorununu getirmiştir. Bu durum, yalnızca şehir estetiği ve imar düzenini değil, aynı zamanda kamu güvenliğini, çevreyi ve mülkiyet hakkını da doğrudan ilgilendirmektedir. 3194 sayılı İmar Kanunu, bu sürecin hukuki çerçevesini belirleyen temel düzenlemedir. Kanun, yapıların ruhsata uygun yapılmasını ve ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların yıkılmasını öngörmektedir. Ancak uygulamada, alınan yıkım kararlarının yerine getirilmediği pek çok olay görülmektedir.

Bu noktada devreye görevi kötüye kullanma suçu girmektedir. İdari makamlar, 3194 sayılı Kanun’un kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmediklerinde, yalnızca idari yaptırımlar değil, aynı zamanda ceza sorumluluğu da doğabilmektedir. Bu yazıda; yıkım kararının yerine getirilmemesinin hukuki sonuçları, görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmesi, yaptırımlar ve vatandaşların başvurabileceği hukuki yollar ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.

 


1. 3194 Sayılı İmar Kanunu ve Yıkım Kararları

 

1.1. İmar Kanunu’nun Amacı

3194 sayılı İmar Kanunu’nun amacı, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamaktır. Bu kapsamda kanun, yapıların ruhsat ve eklerine uygun yapılmasını öngörür. Ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların yapılması halinde ise idarenin resen harekete geçmesi zorunludur.

1.2. Yıkım Kararının Hukuki Dayanağı

3194 sayılı Kanun’un 32. ve 42. maddeleri, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların tespitini, mühürlenmesini, yıkımını ve para cezasını düzenler.

  • Madde 32: Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların, belediye veya valiliklerce tespit edilmesi halinde inşaat mühürlenir. Bu mühürleme tarihinden itibaren en çok bir ay içinde ruhsata uygun hale getirilmezse veya ruhsat alınmazsa, yapı sahibi hakkında yıkım ve idari para cezası kararı alınır.
  • Madde 42: Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılan yapılar için ayrıca para cezası uygulanır.

Bu hükümler uyarınca alınan yıkım kararları idari işlem niteliğindedir ve idare tarafından re’sen yerine getirilmesi zorunludur.

1.3. Yıkım Kararının Uygulanmasında İdarenin Yükümlülüğü

İdarenin, aldığı yıkım kararını geciktirmeksizin uygulaması gerekir. Aksi takdirde, hukuken bağlayıcı bir işlem askıda kalır. Bu yalnızca idari görev ihmali değil, aynı zamanda görevi kötüye kullanma suçunun da konusu olabilir. Özellikle kaçak yapının deprem riski taşıması, kamu düzenini bozması ya da doğal sit alanında bulunması durumunda bu ihmalin sonuçları ağırlaşır.

 


2. Yıkım Kararının Yerine Getirilmemesi ve Görevi Kötüye Kullanma Suçu

 

2.1. Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Hukuki Dayanağı

Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi, görevi kötüye kullanma suçunu düzenlemektedir:

  • TCK m. 257/1: Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevin gereklerine aykırı hareket eden kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • TCK m. 257/2: Görevin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösteren kamu görevlisi, mağduriyetin veya kamunun zararının doğmasına ya da kişilere haksız kazanç sağlanmasına neden olmuşsa, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yıkım kararının uygulanmaması, özellikle ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirilir.

2.2. Unsurlar

Bir kamu görevlisinin yıkım kararını uygulamaması halinde suçun oluşması için:

  1. Görevli kişi: Belediye başkanı, encümen üyeleri, ilgili belediye personeli veya valilik görevlileri kamu görevlisidir.
  2. Görev gereklerine aykırılık: Yıkım kararının uygulanmaması, açıkça kanuna aykırıdır.
  3. Zararın doğması: Yıkım kararının uygulanmamasıyla kamunun zarar görmesi, vatandaşların mağdur olması veya kişilere haksız kazanç sağlanması gerekir.

2.3. Yaptırımlar

  • Kamu görevlisinin cezai sorumluluğu doğar.
  • İdari soruşturma ve disiplin cezası gündeme gelir.
  • Vatandaşlar idare aleyhine tazminat davası açabilir.

 


3. Yargı Kararları

 

3.1. Danıştay Kararları

Danıştay’ın birçok kararında, alınan yıkım kararının uygulanmamasının idarenin açık bir ihmali olduğu vurgulanmıştır:

  • Danıştay 6. Daire, E.2009/7215, K.2012/1141: Mahkeme, belediyenin aldığı yıkım kararını yıllarca uygulamamasını hukuka aykırı bulmuş, bu durumun idari sorumluluk doğurduğunu belirtmiştir.
  • Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, E.2013/1234, K.2016/454: Yıkım kararının uygulanmaması nedeniyle vatandaşların zarar gördüğü olayda idarenin tazminatla sorumlu olduğuna hükmedilmiştir.

3.2. Yargıtay Kararları

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E.2014/5-190, K.2015/108: Görevi kötüye kullanma suçunda ihmalin varlığı için zarar unsurunun gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
  • Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E.2016/4827, K.2017/2954: Belediyenin yıkım kararını uygulamamasıyla kişilere haksız kazanç sağlandığı, bu nedenle görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu kabul edilmiştir.

 


4. Hukuken İzlenecek Yollar

 

4.1. İdari Başvuru Yolları

Vatandaşlar, idarenin yıkım kararını uygulamaması halinde:

  1. CİMER ve valilik aracılığıyla şikâyet edebilirler.
  2. İdari yargıda tam yargı davası açarak tazminat talep edebilirler.
  3. İdari yargıda idari işlemin yerine getirilmesi davası açabilirler.

4.2. Ceza Yargısı

Vatandaşlar, savcılığa suç duyurusunda bulunarak görevi kötüye kullanma suçundan kamu görevlileri hakkında ceza soruşturması başlatılmasını talep edebilir.

4.3. Tazminat Sorumluluğu

İdarenin işlem yapmaması nedeniyle zarara uğrayan kişiler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca tam yargı davası açabilirler. Bu davalar, zararın idarenin eylem veya işlemlerinden doğduğu gerekçesiyle açılır.

4.4. Vatandaşların Pratik Başvuru Yolları

Özellikle Marmaris, Bodrum ve Fethiye gibi turistik bölgelerde, kaçak yapıların yıkım kararlarının uygulanmaması ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Vatandaşlar bu süreçte bir Marmaris Avukat veya Muğla Avukat desteği alarak hem idari hem de cezai başvuruları eş zamanlı yürütebilirler. Ayrıca Ankara merkezli davalarda Ankara Avukat desteği de önem arz etmektedir.

 


5. Uygulamada Karşılaşılan Somut Olay Örnekleri

 

5.1. Sit Alanında Kaçak Yapı

Muğla’nın kıyı kesimlerinde, özellikle 1. derece sit alanlarında inşa edilen kaçak yapılar hakkında yıkım kararları alınmasına rağmen uzun süre uygulanmadığı görülmüştür. Bu durum hem doğal sit alanlarının tahribine yol açmış hem de bölge halkında ciddi tepki yaratmıştır. İdarenin ihmali nedeniyle vatandaşlar idare aleyhine tam yargı davası açarak tazminat kazanmıştır.

5.2. Deprem Riski Taşıyan Kaçak Katlar

İstanbul’da alınan yıkım kararlarına rağmen uygulanmayan kaçak katlar, depremde can kaybına yol açmıştır. Bu örnek, yıkım kararlarının uygulanmamasının doğrudan can güvenliğini tehdit ettiğini ortaya koymuştur. Sorumlu belediye yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dava açılmıştır.

5.3. Turistik Bölgelerde Ticari İşletmeler

Marmaris ve Bodrum’da denize sıfır alanlarda yapılan ruhsatsız restoran ve kafeler hakkında alınan yıkım kararlarının uygulanmaması, haksız rekabete yol açmıştır. Kaçak işletmeler gelir elde ederken, yasal işletmeler ekonomik kayıp yaşamış ve bunun üzerine Marmaris Avukat aracılığıyla hem idareye karşı tazminat davası hem de savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.

5.4. Belediye Personelinin Sorumluluğu

Ankara’da belediye encümeninin aldığı yıkım kararını uygulamayan personel hakkında yapılan suç duyurusu sonucunda, Yargıtay görevi kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluştuğuna hükmetmiştir. Bu olay, kamu görevlilerinin kişisel sorumluluğunu ortaya koyan önemli bir örnektir.

 


6. Değerlendirme

 

3194 sayılı İmar Kanunu’nun öngördüğü yıkım kararlarının uygulanmaması, yalnızca idari bir ihmal değil, aynı zamanda kamu düzenine karşı işlenmiş bir suç niteliği taşımaktadır. Bu nedenle idareler, yıkım kararlarını geciktirmeksizin yerine getirmeli, aksi takdirde görevi kötüye kullanma suçuyla karşı karşıya kalacaklarını bilmelidir. Vatandaşların ise hukuki yolları etkin şekilde kullanabilmesi için alanında uzman bir Marmaris Avukat, Muğla Avukat veya gerekli durumlarda Ankara Avukat desteği alması kritik öneme sahiptir.

 


Sonuç

 

Yıkım kararlarının yerine getirilmemesi, 3194 sayılı Kanun’un temel amacını boşa çıkarmakta ve şehircilik düzenini tehdit etmektedir. Görevi kötüye kullanma suçunun oluşması halinde kamu görevlilerinin cezai ve idari sorumluluğu doğar. Vatandaşlar, idari ve adli yargı yollarını kullanarak haklarını arayabilir, tazminat talebinde bulunabilir ve suç duyurusunda bulunabilirler.

Marmaris Koçak Hukuk Bürosu olarak, bu süreçlerde vatandaşların hukuki güvencelerinin sağlanması ve mağduriyetlerin giderilmesi için etkin hukuki destek verilmesi gerektiğini özellikle vurguluyoruz. Hukukun üstünlüğü ve şehirleşmenin sağlıklı gelişimi için yıkım kararlarının yerine getirilmesi bir zorunluluktur.


Copyright 2024