MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1543 E., 2022/1297 K.
DAVA TARİHİ : 13.10.2020
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/335 E., 2022/278 K.
Taraflar arasındaki araç kaydının iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; araç alım satımı ile iştigal ettiğini, Ordu’da bulunan dava dışı kayıt maliki satıcı … ile … plaka sayılı aracın 160.000 TL bedelle satın alınması hususunda anlaştıklarını, yanında çalışan kişinin akrabası olan Ordu İlinde bulunan davalıyla aracın ekspertiz ve noter işlemleri için görüştüklerini, bu işlemlerin davalı tarafından yapıldığını, aracın satış bedelinin aracın malikine, noter ve ekspertiz masraflarının da davalıya banka aracılığıyla gönderildiğini, güven vermesi nedeniyle aracın kaydının davalı adına yapıldığı Aksaray’a getirip kendisine teslim ettiğini, aracı malik sıfatıyla kullanmaya başladığını, davalıdan satış için vekalet istediğini ancak vekaletname göndermediğini, daha sonra Fatsa Cumhuriyet Savcılığına 16.09.2020 tarihinde asılsız olarak ihbarda bulunması üzerine aracın elinden alınıp yediemine teslim edildiğini, davalının hak sahibi olmadığını ileri sürerek, aracın trafik kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde araç için ödenen 160.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; dava konusu aracın kendisine ait olduğunu, sadece aracı alırken akrabası olan …’ya ekspertiz raporunu gönderdiğini, dava açıldıktan sonra araç bedelinin davacı tarafından …’ın hesabına gönderdiğini öğrendiğini, bu kişiye karşı dava açması gerektiğini, kendisine karşı husumet yönetilemeyeceğini, aracının satışı için …’ya verdiği vekaleti güveninin sarsılması nedeniyle daha sonra azlettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2020/240 E., 2021/59 K. Sayılı kararıyla; dava konusu aracın 28.07.2020 tarihli araç satış sözleşmesi ile satıcı …’dan davalının 160.000 TL bedelle satın aldığı, davacının ise 28.07.2020 tarihli 160.000 TL tutarlı “… Plakalı fort için” açıklamalı banka dekontunu dosyaya ibraz ettiği, soruşturma dosyasında yer alan davacı ve aracın satıcısı …’ın beyanlarının birbiriyle tutarlı olduğu, aracın plakasını belirterek açıklamalı para havale ettiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, aracın davalı tarafından davacıya teslimine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/1091 E., 2021/1320 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlık hakkında inanç sözleşmesine ilişkin hükümlerin tatbik edileceği, yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı yoksa inançlı işlem iddiasının ikrar ve yemin gibi kesin delillerle de ispat edilebileceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199 uncu maddesine göre, davalı veya temsilcisi tarafından gönderilen ve dava konusu işlemi tamamen ispat etmemekle birlikte o işlemi muhtemel gösteren sms mesajları, ses kayıtları, e-mail gönderileri, whatsapp mesajları ve facebook yazışmalarının yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği ve senetle ispat kuralının istisnasını oluşturarak tanıkla ispata olanak tanıdığı, bu kapsamda ibraz edilen kayıtların delil olarak kabul edilebilmeleri için taraflar arasında ihtilafsız olması, ihtilaflı olanlar yönünden bu kayıtların davacının veya davalının cep telefonundaki mesaj ve yazışmaların asılları ile karşılaştırılmaları, aralarında fark bulunup bulunmadığının tespiti ve yazışmalara ilişkin dökümlerin uzman bilirkişi aracılığıyla cep telefonundan alınarak rapor haline getirilmesi gerektiği, somut olayda, mahkemece dosya kapsamına sunulan whatsapp yazışmaları ve sair kayıtlar incelenmeksizin bu kayıtların yazılı delil başlangıcı olduğu göz ardı edilerek özellikle de tarafların tanıkları dinlenmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, yargılamanın yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dosyaya ibraz ettiği whatsapp mesajları asılları ile karşılaştırıldığı, aralarında fark bulunup bulunmadığı bilirkişi raporu ile kontrol edildiği, mesaj kayıtlarının yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiği, davacı beyanları ile aracın satıcısı olan …’ın beyanlarının birbiriyle tutarlı olduğu, davacının araç satış bedelini banka yoluyla dava konusu aracın plakasını belirterek açıklamalı olarak havale ettiği, dinlenen tüm tanık beyanlarından satış sözleşmesinin dava dışı satıcı olan … ile davacı arasında kurulduğunun anlaşıldığı, davalı ile dava dışı olan … arasındaki uyuşmazlığın başka bir davaya konu olabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı adına aracın kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; dava konusu araç bedelinin dava dışı …’a ödendiğinden husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini, davacının kandırıldığı iddiasının doğru olmadığını, dava açıldıktan sonra paranın davacı hesabından gönderildiğini öğrendiğini, davacı ve ortağı olarak bildiği akrabası olan …’nın iyiniyetinden faydalandığını, kuzeni olması sebebiyle aradaki güven ilişkisinden dolayı kendi aracının satış işlemlerini dava dışı …’ya bıraktığını, dosyaya sunulan ses kayıtları ve whatsapp yazışmalarında da açıkça geçtiği üzere, dava dışı …’nın müvekkiline, aracı 175.000.00 TL’ye sattığını söylediğini, bunun üzerine “Ucuz gitmemiş mi abi” diye sorduğunda “Abim alan kişi tanıdıktı anca bu kadar oldu.” şeklinde yanıt verdiğini, hesap verir gibi açıklama yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olup, iddialarının gerçek dışı olduğunun açıkça bir göstergesi olduğunu, aracının satışı için otomobil alım – satım işleriyle uğraşan …’ya yetki verdiğini, vekaletname çıkarıp aracının zilyetliğini satış için dava dışı …’ya bıraktıktan sonra sürekli kendisini oyalayan beyanlarından şüphelendiğini, günlerce dönüş yapmaması üzerine suç duyurusunda bulunduğunu, dosyaya sunulan whatsapp yazışmaları, ses kayıtlarını yeterli olarak incelenmeden hükme vardığını, davalı tanıkları … ve …’nın beyanlarının hükümde dikkate alınmadığını, araç bedelini ödemek için kredi çektiğini, belgelerinin dosya içerisine sunulduğu halde ilgili yerlere sorulmadan karar verildiğini, sadece satmaları aracı davacıya ve … isimli şahsa bıraktığını, aracın davacıya ait olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ibraz edilen whatsapp yazışma kayıtları uyarınca dinlenen tanık beyanlarından ve özellikle dava konusu aracın satıcısı olan …’ın anlatımları itibariyle davacının, davalı ile aralarındaki dava konusu aracın satın alınarak davacıya tesciline yönelik inanç sözleşmesi ilişkisini ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön görülmediği, adli yargı yerinde idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceği, davaya konu araca ilişkin tescil kararı istenilmiş olmakla, çoğun içinde az vardır ilkesinden hareketle aracın mülkiyetinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde trafik siciline tesciline yönelik karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı aracın davacıya ait olduğunun tespitine, aracın davacıya teslimine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; trafik tescil kaydının adli yargının görev alanında olduğu, aracın davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiğini, davalının istinaf itirazlarına cevap dilekçesi sunulduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince, yeni hüküm kurulmasına karşın, vekalet ücretinin eski hali ile hüküm altına alındığını, karar tarihindeki tarifeye göre hükmedilmesini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarla, tescil yönünden karar verilmeyeceğinin belirtilmesi neticesinde, terditli taleplerinden birincisinin imkansız hale geldiğini, ikinci talep olan bedel iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı adına kayıtlı aracın mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199 uncu maddesinde belge kavramı; ”Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları” şeklinde tanımlanmıştır.
2. Aynı Kanunu’nun 202 nci maddesinde de;
“(1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.” şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir.
3. Değerlendirme
Temyize konu araç mülkiyetinin tespitine ilişkin kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dava konusu araç bedelinin davacı tarafından açıklamalı olarak satıcıya gönderildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199 uncu maddesine göre belge niteliğinde bulunan whatsapp yazışmalarının aynı Kanunu’nun 202 nci maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı olarak kabulünün gerektiği, bu kapsamda dinlenen tanık ve araç satıcısının beyanlarına göre de aracın davacı adına alındığının ifade edildiği, ilk derece mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ilk kararını istinaf etmeyen davacı taraf yönünden hükmedilen vekalet ücretinin davalı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil ettiğinin anlaşılmasına göre tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.